Suriye rejimi Haseke’de bir Amerikan devriyesinin yolunu kestiğini sürpriz bir şekilde itiraf etti
Eki 12, 2022 1219

Suriye rejimi Haseke’de bir Amerikan devriyesinin yolunu kestiğini sürpriz bir şekilde itiraf etti

Font Size

Suriye rejimi Haseke’de bir Amerikan devriyesinin yolunu kestiğini sürpriz bir şekilde itiraf etti



13 Eylül 2022’de Suriye rejim güçlerine ait bir kontrol noktası Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinin güneyindeki Mensif bölgesine giden Amerikan kuvvetlerinin düzenli bir askeri devriyesini durdurdu. Bunun üzerine ABD devriyesi bir çatışma olmadan geri döndü ve yönünü değiştirdi.

Bu durdurma ilk defa gerçekleşmemiş olsa da rejim yanlısı halkın katılımı olmadan sadece rejim unsurları tarafından gerçekleştirilmiş olması ve resmi olarak açıklama yapılması açısından bir ilk. Daha önceki benzeri olaylarda rejim medyası operasyonların sorumluluğunu halka havale etmiş, bazen de operasyonlara rejim güçlerinin katıldığını belirtmişti.

Aynı şekilde ilk defa devriyeyi durdurmanın, “rejim güçlerine verilen görevler çerçevesinde” gerçekleştiği açıklandı. Yani bu, sürpriz veya kasıtsız bir olay değildi. Bilakis sonraki aşamada Suriye’nin kuzeydoğusunda bulunan rejim güçlerinin faaliyetleri kapsamında rutine dönüşebilir.

Durdurma olayı aslında Amerikan güçleri tarafından kışkırtıcı bir eylem olarak görülüyor. Gelecekte tekrarlanması, iki taraf arasında çatışma olasılığını artıracaktır. Örneğin Ağustos 2020’nin ortalarında Kamışlı kırsalında rejim güçlerine ait bir kontrol noktası tarafından gerçekleştirilen benzer bir müdahale olayında çatışma çıkmış, ABD helikopterlerinin saldırısında birkaç rejim unsuru ölmüştü.

Bu olay, Rusya’nın kışkırtması veya en azından onayı olmadan gerçekleşmiş olamaz. Çünkü Rusya rejimin, Türkiye’nin ABD’nin geri çekilmesi taleplerine yanıt verme kapasitesini göstermek amacıyla, gerilimi azaltma ve saldırıları durdurma taahhüdünün uluslararası garantörü konumunda. Türkiye, ABD’nin çekilmesini terörle mücadele operasyonlarını kolaylaştıran bir neden olarak görüyor.

ABD güçlerinin Suriye’den çıkarılması, Astana garantörlerinin ortak noktası. Bu husus gerek başkanlar gerek delegasyonlar düzeyindeki toplantıların resmi konuşmalarında defalarca dile getiriliyor.

Görünen o ki Rusya, Türkiye’yi rejimin terörle mücadele kabiliyetinin ilk olarak ABD güçlerinin Suriye’den çekilmesiyle bağlantılı olduğuna ikna etmek istiyor. Rejimin ABD güçlerine karşı kışkırtıcı eylemlere devam etmesi de ABD’nin Suriye’den çekilmesine yönelik çağrıyı yenilemesine ve yasal egemenliğe sahip tek taraf olarak terörle mücadele görevlerini üstlenmesine katkıda bulunabilir.

Öte yandan, Fırat’ın doğusundaki Amerikan güçlerine yönelik provokatif eylemlerin artması, ABD’nin Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) rejim ve müttefiklerinin bölgedeki faaliyetlerini genişletmekten sorumlu tutmasına yol açabilir. Çünkü SDG ABD güçlerinin terörle mücadelesine engel olabilir. Ayrıca SDG rejimin bölgeye girişini kolaylaştırmaktan sorumlu.

Ancak Amerikan kuvvetlerine yönelik provokatif eylemler devam etse bile, iki taraf arasındaki güç ve silah farkıyla kıyaslandığında rejimin doğrudan saldırıya geçmesi pek mümkün görünmüyor. Ancak rejim ABD güçlerinin Suriye’de kalma maliyetini arttırma konusunda Rusya ve İran’ın taleplerine cevap vermek gibi davranışlardan geri durmayacaktır. Ayrıca Fırat’ın doğusunda uluslararası koalisyona karşı düzenlenen ve İranlı milisler tarafından gerçekleştirildiği düşünülen eylemlere katkıda bulunabilir.