Suriye Devlet Başkanı Şara'nın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Toplantısına Katılımının Taşıdığı Anlamlar
Eyl 17, 2025 1530

Suriye Devlet Başkanı Şara'nın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Toplantısına Katılımının Taşıdığı Anlamlar

Font Size

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, 24 Eylül 2025 tarihinde New York'ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 80. oturumunda bir konuşma yapacak. Bu, yaklaşık 60 yıldır sonra bir Suriye cumhurbaşkanının yapacağı ilk konuşma ve Altı Gün Savaşı'ndaki yenilginin ardından 1967'de Cumhurbaşkanı Nureddin el-Etâsi'nin yaptığı konuşmadan sonra bir Suriye cumhurbaşkanının yapacağı ikinci konuşma olacak. Esad rejimi, “Baas ideolojisi” sloganı altında Genel Kurul toplantılarına katılmaktan kasıtlı olarak kaçınmış, Arap-İsrail çatışması çözülene ve 1967'de işgal edilen Suriye toprakları geri alınana kadar katılmayacağını belirtmiştir. 

Suriye liderleri Şükri el-Kuvvetli, Hüsnü Zaim, Sami el-Hinnavi, Haşim el-Etâsi, Cemal Abdünnasır, Edip Çiçekli, Fevzi Selu, Me'mun el-Kuzberi, İzzet el-Nus, Nazım el-Kudsi, Lu'ay el-Etâsi, Emin el-Hafız ve Ahmed el-Hatib'in genel kurula katılmayışı, Esad ailesinin hükûmeti ele geçirmesinden önce Suriye'yi etkileyen askeri darbeler dönemine, liderlerin rakipleriyle iç çekişmelerle meşgul olmalarına veya ülke dışına çıktıklarında kendilerine karşı bir darbe yapılmasından korkmalarına bağlanabilir. Ayrıca, bazılarının başkanlıkları sadece bir gün sürerken, bazıları başkanlığı üstlendikten sonra Genel Kurul toplantısı yapılmamış ya da anayasal yetki veya meşruiyeti olmayan darbe liderleri tarafından atanmadan görevden alınmışlardır. 

Şara'nın ziyareti, Suriye için uluslararası toplum ve BM Genel Kurulu ile yeni bir sayfa açarak, diktatörlük ve askeri yönetim dönemini sona erdirmek ve terörizmi destekleyen dışlanmış bir devletten uluslararası barış ve güvenliği korumaya kararlı bir devlete dönüşmek istemesi gibi birçok mesaj içermektedir. Ayrıca, Esad rejimi tarafından oluşturulan kimyasal silah programını ortadan kaldırmayı, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü ile işbirliği yapmayı, programı ortadan kaldırmakla görevli komitenin yetkisini tanımayı, uyuşturucu, özellikle Captagon üretimini ve kaçakçılığını ortadan kaldırmayı taahhüt etmektedir. Ayrıca terörle mücadele ve Suriye'de terörün yeniden ortaya çıkmasını önleme taahhüdünde bulunmakta, insan hakları konularında uluslararası hukuka uymakta, uluslararası soruşturma komitelerinin görevini tanımakta, kayıp kişilerden sorumlu kurumla işbirliği yapmakta ve ülkede geçiş döneminde adaletin sağlanması için çaba göstermektedir. 

Bu ziyaret, dışişleri bakanı veya Birleşmiş Milletler nezdindeki daimi temsilcilik yerine, ülkenin en üst düzey yetkililerinin katılımıyla, uluslararası itibarını geri kazanması açısından Suriye diplomasisi için büyük bir adım olarak nitelendirilmektedir. Ayrıca, Birleşmiş Milletler'in Suriye'ye ve Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'ya uyguladığı yaptırımları kaldırmasına da katkı sunan ve cesaret verici bir faktör olarak değerlendirilmektedir. 

Ayrıca bu ziyaret, devletin istikrar yolunda ilk adımlarını attığı ve Suriye'deki tüm bileşenleri kapsayan anayasaya ve seçim meşruiyetine dayalı sürdürülebilir bir yönetim oluşturmaya devam ettiği yönünde güçlü ve önemli bir mesaj vermektedir. Ülkenin birliğini güçlendirmeye, Esad rejimi tarafından kurulan mezhepçi yönetimle bağları koparmaya, komşu ülkelerden ve dünyanın diğer bölgelerinden Suriyeli mültecilerin geri dönüşünün önünü açmaya hizmet etmektedir. Tüm bunlar, 30 Haziran 2012 tarihli Cenevre Bildirisi ve 2254 (2015) sayılı Kararın gerekliliklerindendir. Ayrıca devletin siyasi çözüme ve Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen siyasi geçiş sürecine bağlılığının yanı sıra, ülke içi duruma ve Suriye'nin güneyindeki Süveyda ve kuzeydoğusundaki SDG ile çözülmemiş iç sorunları ele alma kabiliyetine olan güveninin bir göstergesidir. 

Son olarak, Genel Kurul toplantıları sırasında cumhurbaşkanı Şara ile katılımcı devletlerin başkanlarını bir araya getirecek olan ikili görüşmeler, bu ülkelere Suriye'yi yakından tanıma ve Suriye'deki yeni rejimi tanıma konusunda İsrail'in söylemlerini çürütme fırsatı sunacaktır. Ayrıca bu görüşmeler, Suriye hükûmetine yeni bir uluslararası destek sağlayacak ve son aylarda sahip olduğu Arap ve Batı desteğini artıracaktır.