İsrail ve İranlı milisler arasında Suriye’nin güneyindeki karşılıklı bombardımanlardan sonra ne olacak?
Kas 03, 2023 519

İsrail ve İranlı milisler arasında Suriye’nin güneyindeki karşılıklı bombardımanlardan sonra ne olacak?

Font Size


Suriye’nin güneyindeki Kuneytira ve Dera illeri, 7 Ekim 2023’te Gazze Savaşı’nın patlak vermesinin arka planında, İsrail ile İranlı milisler arasında karşılıklı saldırılara şahit oluyor. İsrail, işgal altındaki Golan’a füze atmak için kullanılan veya kullanılması beklenen 8 askeri bölgeyi hedef aldı.    

İsrail’in hedef aldığı yerler, Suriye rejimine ait olup başta Hizbullah olmak üzere İranlı milislerin kullandığı askeri ve sivil tesisler ve işgal altındaki Golan’a sadece birkaç kilometre uzaklıkta yer alıyor. Bu tesislerden 6’sı Dera’da, 2’si Kuneytira’da bulunuyor. Bu tesislerin başında Abidin, Sidon Golan, Mecahid, Tel Cumu’, Zizoun, Vadi Cemle ve Neb’ul-Fevvar geliyor. Bu tesisler silahlanma, lojistik destek ve birliklerin toplanması için kullanılıyor. Tesislerde ayrıca silah, füze, askeri teçhizat ile gözetim, izleme ve sinyal bozucu cihazların bulunduğu orta boy kamyonlar bulunuyor.    

İranlı milislerin gerçekleştirdiği saldırılar top mermileriyle sınırlıyken, İsrail füzelerin yanı sıra uçak, SİHA ve keşif İHA’ları kullandı. Rejim güçleri ve İranlı milisler tarafından gerçekleştirilen saldırılar, işgal altındaki Golan’a yönelik kara saldırısına işaret eden savaş düzenlemelerinin varlığına işaret etmiyor. Ancak diğer taraftan İsrail’in İranlı güçlerin ateş kaynaklarına hızlı ve odaklanmış bir şekilde karşılık vermesinden, İsrail ordusunun kara savaşı seçeneğine hazır olduğunu gösteriyor. İsrail ordusu geçtiğimiz dönemde Suriye topraklarına çok sayıda kara harekâtı düzenledi. Bu harekatlarda her türlü askeri müdahale için gerekli yollar açtı ve askeri noktalar oluşturdu.    

İran, Suriye cephesinde askeri operasyon yapma kararı üzerinde kontrol sahibi olduğunu göstermeye çalışıyor. Örneğin Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kani, mevcut durumu izleme ve konuşlandırmayı koordine etme bahanesiyle aylar önce kurulan ortak harekât odasının takibi amacıyla Ekim ortasında Suriye’ye bir ziyaret gerçekleştirmişti. Ancak sahada İranlı milislerin gerçekleştirdiği bombardıman hala çok sınırlı ve angajman kuralları kapsamına giriyor. Bununla birlikte işgal altındaki topraklarda İsrail’e ait mevzileri içermeyecek şekilde gerginlik durumunu genişletmeye yönelik açık bir girişim var. Bu girişim daha ziyade ABD’nin Suriye’deki askeri üslerini kapsıyor.    

Karşılıklı bombardımanların çatışmalara dönüşmesi, ABD ile İran’ın bölgede çatışma ve müzakere arasındaki salınımlı durumuyla bağlantı. Ayrıca İran’ın, Batı tarafından uyarılan rejimin tavrına ilişkin değerlendirmesine bağlı başka hesaplar da var. Cephedeki çatışma durumuna ek olarak Suriye’nin güneyinde ateşkesin garantörü sayılan Rusya’nın tavrı da dikkate alınmalı. Dolayısıyla Lübnan sınırından gerçekleştirilecek saldırıların İsrail üzerinde etkisi, Suriye sınırından gerçekleştirilecek saldırılardan daha büyük olacaktır.    

Sonuç olarak İran’ın, Suriye’nin güneyindeki bombardımanı, milislerinin katıldığı askeri bir çatışmaya dönüştürmesi beklenmiyor. İran, İsrail ve Amerikan mevkilerine karşı gerçekleştirdiği askeri operasyonları, Suriye ve dışında kendi çıkarlarına ve iç içe geçmiş dosyalarına hizmet etmesi için ABD’ye karşı baskı ve müzakere aracı olarak kullanacaktır. Buna karşılık İsrail, askeri hazırlığına rağmen operasyonların kapsamını genişletmek istemeyecektir. Buna mecbur kalırsa, hava saldırılarını genişletecek ve yoğunlaştıracaktır.