İran cumhurbaşkanının 2011’den bu yana Suriye’ye yaptığı ilk ziyaretin sebepleri ve anlamı
May 25, 2023 1143

İran cumhurbaşkanının 2011’den bu yana Suriye’ye yaptığı ilk ziyaretin sebepleri ve anlamı

Font Size


İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, İran’ın cumhurbaşkanı düzeyinde 13 yıl sonra Suriye’ye yaptığı ilk resmi ziyaret kapsamında 3 Mayıs 2023 Çarşamba günü başkent Şam’a geldi. Bu ziyaretten önce İran cumhurbaşkanları rejime tam destek vermelerine rağmen Beşşar Esed ile telefon görüşmeleri yapmakla ve Şam’a diplomatik, ekonomik ve askeri heyetler göndermekle yetinmişti. Esed ise 2019’da ve ardından 2022’de Tahran’ı ziyaret etmişti.

İran cumhurbaşkanının Şam’a ilk ziyareti 2022’nin sonu olarak planlanmış, ardından 2023’ün başına ertelenmişti. Daha sonra İran’ın, Rusya’nın sponsorluğunda Türkiye ile rejim arasında normalleşme sürecine zorla girmesi ve üçlü sürecin dörtlü sürece dönüşmesi üzerine ziyaretin tarihi ileri tarihlere ertelenmişti.

Reisi’nin Şam ziyareti, Suudi Arabistan- İran ilişkilerindeki normalleşmenin ardından Arapların rejimle normalleşmesi sürecinde yeni bir ivmenin başlamasıyla aynı zamana denk geliyor. Cidde ve Amman’daki görüşmelerin ardından Suriye’de yeni çözüm girişimleri ortaya çıktı. Bazı farklılıklarına rağmen bu girişimler İran’ın ülkedeki çözüm konusundaki tutumunu yansıtıyor. Bu girişim Cenevre’de tıkanan siyasi süreçle veya Birleşmiş Milletler’in kararlarıyla örtüşmüyor.

Diğer bir deyişle İran, bu ziyareti, rejimin yeni çözüm girişimlerine yönelik sert tavrını vurgulamak için uygun bir fırsat olarak kullanıyor. Bu husus, bütün meseleler için geçerlidir. Siyasi olarak rejim, ulusal ilkeleri anayasal içeriklerin üstüne çıkarmaya, Anayasa Komitesinin çalışmalarına devam etmesi için bunları şart olarak koşmaya ve 2254 sayılı karardan (2015) kurtulmaya çalışıyor. Askeri olarak rejim Türkiye’den askeri varlığını Suriye'den tamamen çekmesini ve silahlı muhalif gruplara verdiği desteği kesmesini istiyor.

Daha önce rejime dayatılan ve İran’ın elde ettiği nüfuzu gerçek kazanımlara dönüştürme çabalarını baltalayan uluslararası tecrit ışığında, herhangi bir İran cumhurbaşkanının Şam ziyaretinin gerçek bir siyasi değeri veya kıymeti yoktu. Reisi’nin Şam ziyareti bu tecridin en azından diplomatik olarak kısmen kalkması ve çoğu Arap ülkesi, Türkiye ve bazı Avrupa ülkelerinin dahil olduğu rejimle normalleşme süreçlerinin devam etmesiyle aynı zamana denk geliyor.

Ziyaret öncesinde İranlı bir heyet Şam’a geldi ve rejimle borçlar, yetkiler, deniz taşımacılığı, yatırım ve diğer konularla ilgili görüşmeler yapıldı. Bu da İran’ın yeniden imar ve erken toparlanma aşamasında kazanç ve tazminat elde etmesini sağlayacak anlaşmalar imzalayarak ve taahhütler alarak Suriye’deki ekonomik nüfuzunun yasal ortamını tamamlamaya çalıştığı anlamına geliyor. Görünüşe göre İran önümüzdeki süreçte yeniden imar faaliyetlerinin güçlü bir destek görmesini bekliyor.

İran cumhurbaşkanına eşlik eden heyette Savunma Bakanı ve askeri şahsiyetlerin varlığı, Rejimle daha önce imzalanan anlaşmalara dayalı anlaşmaların imzalanmasına işaret eden askeri bir yön olduğunu gösteriyor. Tahran, ordu içinde ordu kurulmasını sağlamak amacıyla eğitim ve silahlanma alanları da dahil olmak üzere askeriyenin kararlarını kontrol ederek ve Irak’taki Haşdi Şabi’ye benzer şekilde milis meselesini çözerek ordu içindeki etkisini artırmayı hedefliyor.

Genel olarak Reisi’nin Suriye ziyareti ekonomik olmaktan çok siyasi ve askeri çağrışımlar taşıyor. İran, Rusya’nın Ukrayna savaşıyla meşgul olduğu bir ortamda İsrail dahil olmak üzere uluslararası ve bölgesel aktörlere bir mesaj vermek istiyor. İran 2006 yılındaki Güney Lübnan savaşı ile 2008 yılındaki Gazze savaşının sona ermesinden sonra 2010’da Ahmedinecad’ın Şam’a yaptığı ziyaretle aynı mesajları vermişti.