DAEŞ, Türkiye ve Şam Kurtuluş Heyeti (HTŞ) başta olmak üzere çok sayıda tarafa mesaj gönderiyor
Ağu 11, 2023 1004

DAEŞ, Türkiye ve Şam Kurtuluş Heyeti (HTŞ) başta olmak üzere çok sayıda tarafa mesaj gönderiyor

Font Size


3 Ağustos 2023’te DAEŞ, sözcüsü Ebu Huzeyfe el-Ensari’nin “Öyle ise yaptığınız bu alışverişinizden dolayı sevinin” ba şlıklı yayınladığı sesli mesajda örgüt lideri Ebu Hüseyin el-Haşimi’nin öldürüldüğünü resmen kabul etti. Mesaj, Türkiye’nin DAEŞ liderinin istihbarat operasyonu olarak nitelendirdiği bir operasyonla etkisiz hale getirildiğini açıklamasından 4 ay sonra geldi. 

Mesajın gecikmeli yayınlanması, Şura Konseyi ile uzak eyaletlerin koordinasyonundan sorumlu olan Ebu Sare el-İraki’nin (Abdurrauf el-Muhacir) Suriye’nin kuzeyinde öldürülmesinden sonra yeni halife ve Şura Konseyi’nin oluşturduğu dar heyetin atanmasıyla ilgili görünüyor. Çünkü Ebu Sare el-İraki’nin öldürülmesi, Konsey üyelerinin Mart 2023’ün başlarında İdlib kırsalına gizlenmesine yol açtı. 

30 dakikalık örgüt sözcüsünün sesli mesajı 6 ana başlığa odaklandı: Yeni halifenin tayini, eski liderin ölümünün kabul edilmesi, Şam Kurtuluş Heyeti’nin (HTŞ) eski liderin ölümüyle ilişkisinin ortaya çıkarılması, örgütün amaçları, tutuklu üyelerinin ve ailelerinin akıbeti ve ABD tehdidi. 

Örgüt, devletlerin örgütün çalışmalarının doğasını ve yapısını anlayamadığını ve lideri olsa bile bir kişinin ölümüyle ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığını iddia etti. Örgüt sözcüsü ideoloji ve mağduriyetin örgütün temel motivasyonları olduğunu belirterek DAEŞ’in “cesetlerin üstünde yükseldiğini” söyledi. 

Örgüt, Türkiye’nin Halep @ in kuzeyindeki Afrin kırsalında düzenlediği güvenlik operasyonuyla 29 Nisan 2023’te örgüt liderini etkisiz hale getirdiği şeklindeki açıklamasını yalanladı ve el-Haşimi’nin Şam Kurtuluş Heyeti (HTŞ) ile çıkan çatışmada öldürüldüğünü iddia etti. Örgütün mesajına göre çatışmada eski DAEŞ sözcüsü Hamza el-Muhacir de esir düştü. 

Örgütün söylemi, HTŞ’nin kontrolü altındaki bölgelerde kendisine bağlı hücrelerinin operasyonlarını artırma eğiliminde olabileceğine işaret ediyor. Çünkü örgütün liderleri çeşitli yollarla nispeten güvenli bir şekilde bu bölgelerde hareket edebiliyordu. Son dönemde eyaletler ve örgütün liderleri arasındaki koordinasyondan sorumlu yetkili Ebu Sare el-İraki, Ebu Hüseyin el-Haşimi, Ebu İbrahim el-Kureyşi ve Ebu Bekir el-Bağdadi gibi DAEŞ liderlerinin öldürülmesi, İdlib bölgelerindeki güvenlik durumuna olumsuz yansıyacaktır.  

Bu tehdit, HTŞ’nin güvenlik ve askeri liderlerine ve ekonomisinden sorumlu önemli kişilere yönelik suikastların artmasına dönüşebilir. Örgütün hücreleri, ondan geriye kalan grup veya Hurrasüddin (Din Muhafızları) Örgütü’ne bağlı unsurlar ile HTŞ karşıtı kişiler arasında tehdit oluşturma açısından bir anlaşma gerçekleşebilir.  

Örgütün yeni lideri ise Ebu Hafs el-Kureyşi oldu. Örgüt sözcüsünün yaptığı açıklamalar onun Zerkavi’nin talebelerinden ve 2006-2008 yılları arasında örgütün ikinci aşamasını kuran çevreden olduğunu gösteriyor. Bu da örgütün ilk safında yer alan liderlere bağlı olduğunu gösteriyor. Bu durum, örgüt içinde -varsa- rakiplerine karşı ek bir meşruiyet sağlıyor. Kendisine biat edildiğine dair haberlerin gelmesi muhtemel. Örgüt unsurları Irak ve Mali gibi birçok ülkede varlığını devam ettiriyor. Örgüt sözcüsü, mesajında ABD güçleriyle savaş meselesini gerçek adını gizleme ve gerçek olmayan künye kullanmada gerekçe olarak kullandı.  

Son olarak DAEŞ yönetiminin, mümkün olan her yolla esir olan unsurlarının kurtarılmasına yönelik çalışmalarına vurgu yaparak destekçilerinden yeni liderine biat etme talebi, aynı fikri arka plan ile askeri ve güvenlik yaklaşımıyla eylemlerini sürdürme konusundaki ısrarı bağlamında geliyor. Örgütün yeni liderinin planını, unsurlarına yönelik emirlerini ve bağlı kalacağı genel stratejiyi özetleyeceği resmi bir açıklama yapması bekleniyor.